YASEMİN KATI ebrar4406@hotmail.com

ADAY ÖĞRETMENLİKTE SÜREÇ DEĞERLENDİRMESİ-3

18 Nisan 2016 Pazartesi 11:05

İDARECİ GÖZÜYLE;

Ek ders dışında diğer özlük hakları mevcut olan adaylar, dört gün staj yaptıkları okulda düzenlenen programa, bir gün de ilçe milli eğitimin belirlediği programa uyuyorlar.

Değerlendiriciler; il millî eğitim müdürünce görevlendirilecek maarif müfettişi, aday öğretmenin görev yaptığı eğitim kurumu müdürü ve eğitim kurumu müdürünün görevlendirdiği danışman öğretmenden oluşuyor. Dolayısıyla aday öğretmenin staj yaptığı okulda, bu öğretmenlerden okul müdürü sorumludur.

Aday öğretmenler; bir gün idareyle çalışıyor. İdareyle çalıştıkları zaman diliminde, temel idari işlemleri öğreniyor. Devam devamsızlık ve rapor giriyorlar, KBS girişleri, taşınır, kantin… işlerini öğreniyorlar. Bu işlemleri öğrenmek amacıyla bir dönem idareyle çalışıyorlar ancak bu bilgiler, meslek açısından ilk aşamada işlerine yarayacak şeyler değil. İdareci olunca bu işleri zaten öğreneceklerdir.

Birincil görevi olan öğretmenliği kavramadan idari işlere atıldığı takdirde ister istemez kıyas yapma yoluna gidip, öğretmenliğe adım atmadan idarecilik düşünmeye başlıyorlar. Bu durum da asıl amaca hizmet etmiyor. Öğretmenlik mesleğine atanan bireylerin öncelikle mesleği ve branşı alanında donanması, fikri anlamda da bu amaç yolunda olgunlaşması gerekir. Aday, sadece öğretmenliğe odaklanmalıdır.

Adayların çoğunluğu memleketinde bu süreci geçiriyor. Atandığı kuruma ise adaylık sürecini başarıyla tamamladıktan sonra gidiyor. Aday eğitimi kapsamında ise bulundukları ilde (ili tanımak amacıyla) geziler yapılıyor. Doğup büyüdüğü kenti gezmesinin artıları var mıdır? Bu tarz bir etkinlik düzenlenecekse, adayın atandığı ilde geziler yapması bilmediği bu ili tanıması açısından daha faydalı olmaz mı?

Staj dönemlerini atandıkları illerde geçirseler daha verimli olur, görev yapacakları ili tez elden tanıma ve buraya alışma imkânı edinmiş olurlar, çevre edinme, okullarına alışma vs. süreci daha hızlı atlatılır.

Çok fazla evrak yükü var. Bu yük, bu işin üç sacayağı olan idare, danışman ve aday öğretmeni ciddi anlamda oyalıyor. Uygulamada, işe yaramayacak olan bir dizi evrak, iş yükünü fazlasıyla artırıyor.

Bazı okullarda çok fazla aday öğretmen var. Küçük okullarda bunlarla ilgilenmek de sıkıntılar doğuruyor.

Büyük okullarda staj yapıp, küçük okulda öğrendiklerini çok fazla uygulayamayarak uyum problemi yaşayacak aday öğretmenler, motivasyon açısından kötü etkilenerek, yaptıkları kıyas neticesinde de moral bozukluğu yaşayabilirler. İl merkezinde, büyük ve donanımlı bir okulda geçirilen staj süresinden sonra muhtemelen gideceği asıl kurumunda kendini atılmış hissedebilir ki bu durum verimini düşürür ve kaçma isteği uyandırır.

Sadece bir öğretmenin kontrolünde olan aday öğretmenlerin kontrolü yeterince yapılmıyor, danışman kriteri olan 10 yıl görev yapmış olmak gibi tek kriter var ancak bu süre zarfını dolduran her danışman da ehil durumda olmuş olmuyor, 10 yıllık süreyi doldurmak mesleki anlamda kendini yetiştirmiş olmak anlamına da gelmiyor. Öğretmenlik gözlenerek de yapılan bir meslek değil aynı zamanda, kimin gözetiminde olduğunuz kadar kimi gözlemlediğiniz de önemli. Olumsuz örnekler olabilir, sağlam kriterlerle faydalı olacak danışmanlar seçilmeli. Sistem seçim noktasında sıkıntılı.

Özlük haklarında hiçbir sıkıntı olmayan aday öğretmenlerin, stajlarını kendi memleketlerinde yapmalarının aday öğretmenin tercihine bırakılması öğretmen adına olumlu bir durum olarak kabul edilebilir.

Tüm bu aşamalardan geçen aday öğretmenin kazanımları, sürecin yönetimi açısından faydalı olabilir, ısınma turu gibi. Öğretmenler böylece derse girmeden, işin başında bazı tecrübeler edinmiş oluyorlar.

      

 
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #