YASEMİN KATI ebrar4406@hotmail.com

ÇOCUKLARIMIZI ODUNLAŞMADAN EĞELİM

14 Haziran 2015 Pazar 18:49

Her yılın sonunda dokuz aylık bir eğitim süresini daha geride bırakmış olur, o yaz tatili içerisinde yapılması gerekenleri bir bir sıralarız. Ama tatili dört gözle bekleyen çeşitli yaş grubu insanının tatile bakış açısı nedense hep aynıdır. Milletçe tatil bize, gerile gerile yatacağımız, sadece gezip, yiyip içip eğleneceğimiz günleri muştular.

Oysa “Boş kaldığında hemen başka işe koyul.” Sözü bize telkinde bulunmaktadır. Bulunanın kim olduğunu ise lütfen azıcık bir şeyleri kurcalayarak öğreniverin. Zira bu yazı kalkın da işe yarar bir şeylere imza atın demek üzere kaleme alındı (düzeltiyorum tıklandı).
Sanal âlemin soğukluğu, kitapların sıcaklığını hiçbir zaman bastıramadı ama bizler, tüm sıcaklıklarına rağmen erişilmez kalınlıklarda koruyucularla savunduk kitaplara karşı kendimizi.

Ağacın yaşken eğildiğini unutup çocuklarımızı çağa uygun yetiştirme hevesiyle teknolojiye esir, sağlıksız gıdalara müptela, daracık mekânlara hapis, gerçek dünyadan bihaber, sevgi ve ilgimize muhtaç eyledik.

Örnek olamadık onlara. Çünkü örnek olacak bir şeyler bizde de mevcut değil artık. Örneğin; kaçımızın kütüphane üyeliği var, ve elimizde ara sıra değiştirdiğimiz farklı kitaplar görüyor çocuklarımız?

Bizim televizyon dediğimiz, hayranı olduğumuz çağdaş batılıların ise “Aptal Kutusu” dediği teknolojik aygıtı ne kadar esirimiz yapabildik?

Kaçımız ebeveyn olarak bir müzik aleti çalabiliyor veya bir sporla yakından ilgileniyor?

Toprak denen maddeyi elleme bahtiyarlığına hiç eriştirebildik mi çocuklarımızı? Her hangi bir bitki tohumunu toprağa karıp da yeniden doğuşun canlı örneğini kaçımız sunabildik yavrularımıza?

Elinden tutup alışveriş merkezleri dışında tabiatın koynuna ne kadar salabildik, adımlarını doğallığa atmalarını ne kadar sağlayabildik?

Dünyanın akabinde ahretin de bulunduğunu düşünüp, bu doğrultuda da yetişmelerini sağlamak için hangi hamleleri yaptık?..

Öncelikle bizlerin hayata ve tatile bakış açılarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor, sonrasında ise bize emanet edilen fidanları yaşken eğmeye çalışmamız.

Mesela; tatil amaçlı eğlenceler düşünürken, suya çamura toprağa dokunmalarını da sağlamalıyız. Bilgisayarlar başında yıllanmalarına izin vermemeliyiz. Onlara, erken kalkanın yol alacağını ve aşırı uykunun kar olmadığını benimsetmeliyiz. Yeri sadece raflar olmayan kitapları elimize alarak örnek oluşturmalı, zekâ oyunları ile hemhal etmeliyiz. Ahirete yönelik bir takım yatırımlar yapabilmeleri için de bazı çabalar içerisine girmeliyiz. İnançsız yetişen nesilden korkmalıyız çünkü Allah korkusu taşımayanın neler yapabileceğine şahit oluyoruz sık sık.  Bilmediğimiz noktalarda ise, çocuğumuzun bilenlerin yanında yer almasını sağlamalıyız. Eğitimin, gelişmiş ülkelerde çok erken yaşlarda başladığını unutmamalıyız.

Tüm bunlar ışığında, tatil zilinin çalması ve çocuklarımızın her zamankinden fazla bizimle kalmasını fırsat bilerek, emanet ağaçlarımızı yaşken eğmeye gayret etmeliyiz. Ve kesinlikle henüz erken diyerek, onları eğmek için odun olmalarını beklememeliyiz diyor, herkese iyi tatiller diliyorum. 

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #